Dünya'yı robotlar istila etseydi ne olurdu?

Çağın en tartışılan konusu nedir diye sorsak hiç kuşkusuz bir çok kişi yapay zekâları ve robotik çalışmaları işaret eder. Hayatımıza onlarca sloganla ve yavaş yavaş dahil olan bu oluşumlar aslında ne kadar faydalı' Ya da sadece faydası mı var' Gibi soru işaretleri binlerce insanın kafasını  karıştırmaya devam ediyor.  Nicolas King'in Planet Earth (Yeryüzü)  isimli belgesel dizisinde, gezegenimizin Boston Dynamics'in SpotMini robodog'ları  tarafından basıldığı gibi bir senaryoya yer vermiş. Bazıları için bu yalnızca bir senaryo iken bazıları durumun ciddiyetinin bilincinde.

Yayınlanan belgesel aslında kendi elimizle ortaya çıkardığımız bir dünyayı gözler önüne seriyor. Her tarafta dolaşan binlerce otonom korkunç bir manzaraya sebep olmuş. Böyle bir dünya çok mu uzakta dersiniz. Son zamanlarda yapay zekaların izlediği gelişimler bunun tam tersini söylüyor. Son iki yılda yapay zeka gelişimleri bir hayli yol kat etti. Kendi kendisine öğrenmeyi başaran yapay zekalar, öfkelenen yapay zekalar, kendi arasında dil geliştiren yapay zekalar. Tüm bunlar aslında bizim ürettiğimiz yapay zekaların hala bizim kontrolümüz altında olmadığının net kanıtları olarak karşımıza çıkıyor.

Yapay zekalar, uzay çağı, uçan arabalar denince bir çok kişinin aklına Jetgiller geliyordur muhakkak. Maalesef ki gerçek hayat bu kadar güzel bir senaryoya ev sahipliği yapmayacak çünkü orada bulunan robotlar hiçbir zaman kendi kontrollerini ellerine almamışlardı. Bizim yapay zekalarımız ise şimdiden kendi kendilerini kontrol etmeye başladı. Bu da korkunç bir senaryonun sinyallerini vermeye yeter.