Türk Telekom’un sabit internet ve sabit hat altyapısındaki imtiyaz hakkının 25 yıl uzatıldığı geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı. BTK ve Türk Telekom’un yaptığı duyuruya göre, imtiyaz süresi 2,5 milyar dolar karşılığında 2050 yılına kadar uzatıldı. Ancak Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), sürecin hukuka aykırı yürütüldüğünü öne sürerek dikkat çekici iddialar ortaya attı.
TELKODER, Danıştay görüşü olmadan imtiyazın yürürlüğe girmesinin hukuken mümkün olmadığını vurguluyor. Buna rağmen sürecin kesinleşmiş gibi kamuoyuna açıklanmasının, yatırımcıları ve sektör paydaşlarını yanlış yönlendirdiği ifade ediliyor. Dernek üyesi 20 işletmeci, bu belirsizlik içinde yatırım planlarını şekillendirmek zorunda kalıyor.

Danıştay Görüşü Beklenmeden Türk Telekom Açıklama Yaptı
TELKODER’in kamuoyuyla paylaştığı bilgilere göre, imtiyaz sözleşmesinin yenilenebilmesi için Danıştay’dan onay alınması gerekiyor. BTK’nın 17 Eylül 2025 tarihinde TELKODER’e verdiği resmi yanıtta, “Tadil sözleşmesi henüz Danıştay’ın incelemesindedir ve süreç kesinleşmemiştir” ifadeleri yer aldı. Bu durum, Türk Telekom’un yaptığı açıklamanın sürecin tamamlanmadığı halde sonuçlanmış gibi sunulduğunu ortaya koyuyor.
Rekabet ve Şeffaflık Endişeleri
2005’teki özelleştirme sürecinde şeffaflık ve rekabet güvenceleri verilmişti. TELKODER, günümüzde aynı ilkelerin ihlal edildiğini belirtiyor. Rekabet Kurumu’nun görüşünün alınıp alınmadığının belirsiz olması da soru işaretlerini artırıyor. TELKODER’e göre süreç;
- Usulsüz: Danıştay onayı olmadan duyuru yapıldı.
- Yanıltıcı: Kamuoyuna kesinleşmiş gibi sunuldu.
- Rekabete aykırı: Alternatif işletmecilerin pazara erişimini zorlaştırabilir.
- Şeffaflıktan uzak: Sektör temsilcileri bilgilendirilmedi.

BTK ve SPK’ya Çağrı
TELKODER, BTK’yı hukuki sürece saygı göstermeye ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu çerçevesinde serbestleşme ilkelerine uygun hareket etmeye davet ediyor. Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu’nu (SPK) yanıltıcı açıklamalar nedeniyle harekete geçmeye çağırıyor. Danıştay’dan ise kamu yararını gözeterek süreci değerlendirmesi talep ediliyor.
Dernek, telekom altyapısının 2050 yılına kadar tek bir şirketin kontrolünde kalmasının Türkiye’nin dijitalleşme hedefleriyle bağdaşmadığını savunuyor. TELKODER, şeffaflık ve rekabetin güçlendirilmesi için mücadelesini sürdüreceğini açıkladı.
