Enerji alanında büyük adımlar atan Çin, kullanım ömrünü tamamlamış kömür santrallerini nükleer enerji santrallerine dönüştürme fikrini gündemine aldı. karbon emisyonlarını azaltmak ve mevcut enerji altyapısını değerlendirmek amacıyla dikkat çekici bir plan üzerinde çalışıyor. Ülke, karbon emisyonlarını azaltmak ve mevcut enerji altyapısını değerlendirmek amacıyla dikkat çekici bir plan üzerinde çalışıyor. Bu adım, hayata geçirilirse yalnızca Çin için değil, tüm dünya açısından da tarihin en kapsamlı enerji dönüşümlerinden biri olarak değerlendirilebilir.

Kömürden Nükleere Geçiş Planı
Kömürden Nükleere Geçiş Planı

Kömürden Nükleere Geçiş Planı

“Kömürden Nükleere” (C2N) adı verilen strateji, özellikle kıyı bölgelerindeki eski santrallerin altyapısından faydalanmayı amaçlıyor. Bu dönüşüm sürecinde kompakt ve erime riski olmayan reaktörler kullanılacak. Böylece hem mevcut şebeke hem de su altyapısı yeniden değerlendirilerek maliyet avantajı sağlanacak.

Çin’in geliştirdiği yüksek sıcaklık gaz soğutmalı reaktörler (HTGR) ve erimiş tuz toryum reaktörleri (MSR), sıradan nükleer santrallerden daha verimli çalışıyor. Daha yüksek sıcaklıkta buhar üretebilen bu sistemler, kömür santrallerinde kullanılan türbinlerle uyumlu hale getirilebiliyor. Böylelikle dönüşüm süreci hem ekonomik hem de pratik bir şekilde ilerleyebilecek.

Daha Güvenli ve Uygun Reaktörler

Geleneksel nükleer santrallerin geniş alan ve bol miktarda su ihtiyacına karşın, HTGR’ler daha küçük arazilerde kurulabiliyor ve daha az su tüketiyor. Örneğin, 600 megavatlık bir HTGR, mevcut bir kömür sahasında minimum arazi ihtiyacıyla inşa edilebiliyor. MSR reaktörleri ise suya bağımlı olmadığından, iç bölgelerdeki santraller için oldukça uygun görünüyor.

Bu reaktörler, gelişmiş güvenlik önlemleri sayesinde erimeye karşı dayanıklılık sunuyor. Uzmanlara göre bu özellik, kamuoyunun nükleer enerjiye olan güvenini artırmada da avantaj sağlayabilir.

Çin’in Devasa Kömür Kapasitesi
Çin’in Devasa Kömür Kapasitesi

Çin’in Devasa Kömür Kapasitesi

Çin’in toplam kömür santrali kapasitesi 1,19 teravat seviyesinde. Tahminlere göre 2030’a kadar yaklaşık 100 gigavatlık kapasite devreden çıkarılacak. C2N girişimi, bu altyapıyı koruyarak ülkenin 2060 karbon nötr hedefleriyle uyumlu bir yol haritası çiziyor.

Küresel ölçekte kömür santralleri, enerji kaynaklı karbon emisyonlarının yüzde 30’unu oluşturuyor. Çin’de ise elektriğin yarısından fazlası kömürden elde ediliyor. Bu da ülkeyi sera gazı salımlarında lider konuma getiriyor. Nükleer enerji ise işletme sırasında neredeyse sıfır emisyon sağlıyor ve uzun vadede rüzgar enerjisiyle benzer bir karbon ayak izine sahip.

Geleceğe Yönelik Olası Değişim

Projeyi yürüten China Energy Engineering Group Co. (CEEC) ekibinden kıdemli mühendis Li Xiaoyu, dönüşüm sürecinin birkaç on yılı bulabileceğini belirtiyor. Ayrıca Xiaoyu’ya göre bu süreçte füzyon teknolojilerinde ilerleme kaydedilirse, Çin kömürden nükleere değil, doğrudan füzyon santrallerine geçiş yapabilir.

Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir